BOTOX UYGULAMALARI

Yüz mimiklerini yapan kas grupları, yüz derisine sıkı bir biçimde bağlıdır. Zaman içerisinde pek çok çevresel faktörle beraber, yüzde sürekli yapılan kas ve mimik hareketleri sonucunda, derinin altında bulunan kaslar ciltte kırışıklık ve çizgiler meydana getirir.

Botulinum toxin kelimlerinin kısaltılmış hali olup, clostridium botulinum bakterisinin oluşturduğu bir proteindir. Tıp alanında uzun yıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmakta olup, son birkaç yıldır estetik amaçlı olarak güvenli bir şekilde uygulanmaktadır.

Bilinenin aksine Botoks yılan zehri değildir. Botulinum Toksin A her antibiotik ve aşı gibi bakteriden elde edilir.

Yaşlanma sonucu yüz bölgesinde belirginleşmeye başlayan mimik çizgilerini hafifletmek ya da daha erken yaşlarda çizgilerin belirginleşmesini engellemek için kullanılan bir yöntemdir. Alın, göz kenarları ve kaş arası kırışıklıklarının asıl sebebi bu bölgelerdeki mimik kaslarının gereğinden fazla çalışmasıdır. Botoks, bu bölgelerde fazla mimik kullanımından doğan kırışıklıkları olan herkese uygulanabilir.

Bu uygulamada temel prensip, uygun bölgelere uygun dozlar kullanarak kırışıklıkları açarken mimiklerin tamamen ortadan kaldırmamaktır. Böylece, bakışlardaki anlam kaybolmaz ve dinç bir görünüm elde edilir.

Botoks yapıldıktan sonra ortalama bir hafta içinde etkisini göstermeye başlar ve 10-15 gün içinde son halini alır. Bu sürede ve takip eden dönemde yeni kırışıklıkların oluşmasını da engeller. Etki kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama 4 ay devam etmektedir.

Botoks sinir ve kas arasındaki bağlantıyı bloke eder, yani sinir emir verdiğinde kasa iletilmesini engeller. Böylece kasın kasılma gücü geçici olarak zayıflar ve mimik çizgileri hafifler.

Botoks,bir enjeksiyon işlemidir. Uygulanacak bölgeler dezenfekte edilir. Daha sonra uygulanacak noktalar işaretlenir. Özel İnce uçlu iğnelerle kas içine küçük dozlarda botoks enjekte edilir. Tüm işlem yaklaşık 10 dakika kadar sürer.

Uygulama esnasında sinek ısırığını andıran bir acı hissedersiniz. Çoğu hastada işlem öncesi herhangi bir uyuşturma işlemi gerekmez. Bazı hastalarda enjeksiyondan birkaç dakika önce uygulama yapılacak bölgeye lokal anestezik içeren krem sürülebilir ve kısa sürede ciddi ölçüde uyuşukluk elde edilir.

Bu işlem sonrasında rahatlıkla günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz.

Botoksun etkileri kalıcı değildir. Bu nedenle uygulamanın belirli aralıklar ile tekrar edilmesi gerekmektedir. Tekrarlama sıklığı hastanın ihtiyacına göre belirlenmektedir. Genellikle bu uygulama 4-6 ayda bir ihtiyaca göre tekrarlanır ve tekrar sayısı arttıkça kalıcılık süresi uzar. Düzenli uygulama durumunda, o bölgedeki mimik kasları aşırı hareket etmeme yönünde eğitilmektedir. Böylece botoks’un daha az sıklıkla tekrarlanması sağlanır.

Kesinlikle hayır. Biz uygulama esnasında aslında zamanı 4-6 aylığına donduruyoruz. Bu süre sonunda en kötü ihtimalle eski halinize geri dönersiniz. Bu tedaviye başlayıp bırakan hasta sayısı oldukça az. Elde edeceğiniz dinç görünümü kaybetmek istemeyeceksiniz.

Uzun yıllardır estetik amaçlı kullanılmakta olan Botoksun kanıtlanmış bir yan etkisi yoktur. İşlem sırasında yapılan enjeksiyonlara bağlı olarak ciltte hafif morluk ve kızarıklıklar görülebilir. Bunlar tamamen geçici olup hafif bir makyaj ile maskelenebilir.

Botoks uygulaması ile ilgili klinik bir bulgu olmasa da hamilelere ve emziren kişilere yapılması önerilmez.

FDA tarafından belirlenen, Botoks uygulamasına başlama yaşı 20’dir. Fakat önemli olan kişinin beden yaşı değil mimiklerin durumudur. Botoks enjeksiyon tedavisine henüz çizgiler ya da kırışıklıklar çok belirgin olmadan yapıldığında çok daha verimli olacaktır. Eğer mimik ve çizgiler derinleştikten sonra yapılırsa, tedavinin dolgu enjeksiyonları ile desteklenmesi gerekir.

Botoks uygulaması sonrasında hasta hemen ayağa kalkabilir ve sosyal yaşantısına geri dönebilir. Yatma ya da dinlenme gerekli değildir. Hasta 4 – 5 saat geçtikten sonra aşırı sıcak su ile yapılmaması kaydı ile banyo yapabilir. Hasta işlem sonrasında yüzüne masaj yapmamalı, baskı şeklinde krem sürmemeli, bölgeye bir süre fiziksel temasta bulunmaması gerekmektedir. Mümkün oldukça öne doğru eğilmemelidir. Beslenme konusunda dikkat edilecek bir durum yoktur.